Herkese tavsiye edeceğimiz, nev-i şahsına münhasır bir kitap “Ruhi Mücerret”. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ödüllendiren Murat Menteş tarafından geçen ay yayınlanmış şiir tadında bir roman.
Kitabın kahramanı Ruhi Mücerret İstiklal Harbi’nin son gazisi. 100 yaşında bir milli kahraman. Azrail’in penaltılarından daha kaçını kurtarabileceğini bilemeden yaşıyor olduğu için mezar taşı şimdiden hazır; üzerinde “Sizi ayakta karşılayamadığım için özür dilerim” yazıyor. Hayatını Türkiye’nin dört bir yanında kurtuluş törenlerine katılarak geçiriyor. Temsili muharebelerde Yunanlılara kurşun sıkıyor, İtalyanlar, Fransızlar, İngilizlerle çarpışıyor. Onun için İstiklal Harbi hala devam ediyor.
Her yıla 3 Ocak Kurtuluş Günü için Mersin’de başlıyor. 5 Ocak’ta Adana’ya geçiyor çünkü Adana Kurtuluş Günü o gün. 11 Şubat’ta Kahramanmaraş, 13 Şubat’ta Erzincan, 15 Şubat’ta Gümüşhane, 21 Şubat’ta Bayburt, 23 Şubat’ta Ardahan, 24 Şubat’ta Trabzon var. Rize’nin Kurtuluş Günü Törenleri 2 Mart’ta, Artvin 7 Mart, Erzurum 12 Mart, Van 2 Nisan, Şanlıurfa 11 Nisan, Ağrı 15, Hakkari 22, Muş 30 Nisan. Adapazarı ve Zonguldak 21 Haziran olduğu için bir tanesini seçmesi gerekiyor, ama 28 Haziran’da İzmit Kurtuluş Törenleri’ne mutlaka katılıyor. Yalova 19 Temmuz, Hatay 23 Temmuz, Bitlis 8 Ağustos, Afyon 27 Ağustos, Kütahya 30 Ağustos, Uşak 1 Eylül, Eskişehir 2 Eylül, Balıkesir 6 Eylül, Aydın 7 Eylül, Manisa 8 Eylül, İzmir 9 Eylül, Bursa 11 Eylül, İstanbul 6 Ekim, Kars 30 Ekim. Kırklareli 10 Kasım biraz buruk geçiyor. Sonrasında 13 Kasım’da Tekirdağ’da, 14 Kasım’da Iğdır’da, 21 Kasım’da Mardin’de, 25 Kasım’da Edirne’de, 25 Aralık’ta Gaziantep’te, törenlere katılması gerek. Gaziantep’teki törenler biter bitmez yine 3 Ocak Mersin’in Kurtuluş Törenlerine yetişebilmek için ilk otobüse atlıyor, ver elini Mersin. Ona göre “Hayatın en zor kısmı ilk 100 senesi”. Kendisini cesetlerle dolu yanarak düşen bir uçağın yaralı pilotu gibi hissediyor. Sürekli sevdiklerinin onu terk etmesinden ve mezarlıklara dolu gidip boş dönmekten yılmış.
Roman, Haydarpaşa Garı’nda rayından fırlayan ve üzerinde Coca-Cola yazan bir trenin Pepsi şenliklerine katılmak için deniz kenarında bulunan bir gemiye çarpmasıyla başlıyor ve hız kesmeden sürüyor. Ruhi Mücerret nasıl birdenbire bir dünya starına dönüşüyor? Kendisinden 70 yaş küçük sevgilisi Nazlı Hilal’e nasıl açılıyor? Babası annesini kumarda mı kazanmış? Alınyazısındaki boşluklar neyle doluyor? Ölüler nasıl diriliyor? İstiklal Savaşı 85 yıl sonra neden hala devam ediyor?
Stili göstermek için romandan bir bölüm:
“Civan Kazanova ile Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu stadyumunda karşılaştığımızda ikimiz de otuz yaşlarındaydık. Yeni yumurtlanmış bir yumurta gibi masum görünüyordu. Sol gözü mavi, diğeri kahverengiydi. Heterochromia İridium. Hastalık ambalajında sunulan bir imtiyaz. O gözler bende olsa ne işler çevirirdim.”
Buyurun bir bölüm daha:
“Yaygın kanaatin aksine öldükten sonra saçlar ve tırnaklar uzamaya devam etmez. Fakat telefonlar bir müddet daha çalar: Zırrrrr! Kimin aradığını merak etmeksizin koltuğumdan kalkıyorum… Birden karşımda timsah suratlı bir kocakarı beliriyor. (…) Verem mikrobunun büyütülmüş haline benziyor. Gözleri ekşimiş yoğurttaki çürük böğürtlenler. O kadar meymenetsiz ki ona sopayla dahi dokunmak istemem…”
Bir şiir gibi yazılmış, her satırı iğne oyasıyla işlenmiş, “değişik” bir roman okumak isterseniz şimdi hemen Avantajix’te kitap satan bir online mağaza bulup bu kitabı diğer mağazalara göre indirimli alabilir, üste -siz muhtemelen daha kitabı bitirmeden- Avantajix’ten bir de para iadesi kazanabilirsiniz.
Keyifli okumalar dileriz.