Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri öğrencileri karne notları ne olursa olsun koskoca bir eğitim yılını bitirdikleri için tebrik etmek gerektiğini söylüyor. Tüm psikologlar da aynı görüşte. Çocuklar 8-9 aylık bir eğitim ve öğretim maratonundan çıkmışlar ve onlara vaadettiğimiz tatil başlıyor. Bu noktada ilk önce onlara “Aferin, seninle gurur duyuyorum, tebrik ederim” gibi güzel sözlerin söylenmesi, sevgiyle sırtlarının sıvazlanması, sözlü ödüllerin kesinlikle ihmal edilmemesi gerekiyor.
Karneler öğrenci kapasitelerinin ve başarılarının tek göstergesi değil. Notlar öğretmenden öğretmene değişiyor. Öğrenci kapasitesi ve başarısı, her insanda olduğu gibi iniş ve çıkışlar gösterebiliyor. Önemli olan öğrenciyi desteklemek; gerekiyorsa yardımcı olmak, ama her durumda onlara güvendiğimizi tekrar tekrar söylemek. Çünkü karneler çocukların sadece ve sadece hangi derslerde diğer derslerden daha başarılı olduklarını, hangi derslerde eksikliklerinin olduğunu ve destek gerektiğini gösteriyor. Karne sadece veliye yönelik bir rehber. Bu rehberi iyi okumak ve iyi yorumlamak gerekiyor.
İlkokul, ortaokul ve liselerde karnelerin dağıtılmasıyla 17 milyon öğrencinin yaz tatiline adım attığı bu günlerde, yaklaşık 3 ay sürecek tatil için iyi bir planlama yapmak gerek. Mesela eğlence, dinlence ve çalışmanın tam ortasında yer alan kitap okuma konusu çok önemli. Çocukların Türkçesi iyi olursa, daha çok kelimeyi daha uygun kullanmayı bilirlerse, sadece kendilerini daha iyi ifade etmekle kalmaz, gelecek yılki derslerini daha kolay takip edebilirler. Derse daha fazla katılım gösterip davranış ve kanaat notlarını artırabilirler. Türkçe’nin yanında yabancı dilde kitap okumayı da teşvik etmek mümkün. İki lisan iki insan.
Bunun yanında tatil etkinliği olarak spor ve kültürel aktiviteleri de unutmamak ve yaz programına dengeli bir şekilde serpiştirmek lazım. Ama herşeyden önce yapılması gereken, çocuklarımıza kocaman bir teşekkür. Her gün okula gidip geldikleri için. Ellerinden geleni yaptıkları ve çalıştıkları için. Notu ne olursa olsun eve karne ile geldikleri için. Bütün bunlar sorumlu bir hayata atılan genç adımlar. Onlara teşekkür ve takdirimizi göstermeliyiz ki bizim onlardan tam olarak ne istediğimizi anlayıp, topluma, ailelerine ve kendilerine faydalı birer birey olarak yetişebilsinler.
Teşekkür en güzel hediye.
