Ana Sayfa Yaşam Diliniz Sürçerse Aslında Nereniz Sürçer

Diliniz Sürçerse Aslında Nereniz Sürçer

499

“Avantajisk, avantazijk, avantajizks… amaan dilim sürçtü” dediğiniz zaman dilinizin neresi sürçmüş olur? Ağzımızdaki dilimiz ayak burkulması gibi bir ters hareket mi yapmıştır? Hatta “sürçmek” ne demektir?

Sözlüğe bakıyoruz, sürçmek kelimesinin karşılığı “(1) Yürürken adımlarını karıştırmak, dengesi bozulmak, (2) Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak” şeklinde yazıyor. O zaman dilimiz dişimize mi takılıp sürçüyor? Damağımıza istem dışı sürtününce mi “sürçmüş” oluyor?

Tabii ki hayır. Dilimizin sürçmesi derken aslında ağzımızdaki “dil” adını verdiğimiz organımız değil, “Türkçe dilimiz” (eskilerin deyimiyle lisanımız) sürçüyor. Onun için eskiler buna “sürç-ü lisan” diyor, “lisanın sürçmesi” yani.

Bu tip eski deyişlerin günümüzde bilmeden yanlış kulanımlarına bir örnek de “Bendeniz” kelimesi.

“Bendeniz” derken aslında içinde “ben” geçiyor olması oldukça doğal bir yanılgı yaratıyor; pek çok kişi “bendeniz=ben” demek sanıyor.

Halbuki işin aslı şu: Bendeniz “köleniz, hizmetkarınız” demek. (Çünkü “bende=köle, hizmetkar”.) Kendinizden daha yüksek seviyedeki bir kişiye alçakgönüllü bir şekilde kullanabileceğiniz, aciz ve emrine amade olduğunuzu da içeren bir sözcük “bendeniz”.

Yani “bendeniz” derken bir dahaki sefere anlamını iyice tartıp öyle kullanın bu kelimeyi isterseniz…

Kelimelerin değişime uğraması konusu açılmışken, bir de “elinin körü” meselesi var. “Elinin körü nedir?” diye üniversite sınavında soru gelse cevap adayları şunlar olabilir:

a) Eli eğer bir caz müzisyeni olsa, belki Kör de bir çeşit müzik enstrümanıdır. Eli’nin Kör’ü gayda gibi bir şeydir.

b) Eli bir caz müzisyenidir ama caz müzisyeninin kör olanıdır. Ki genelde caz müzisyenler kördür. Stevie Wonder caz müzisyeni değildir ama o da kördür.

c) Elinin kör noktası. Kör noktası (biliyorsunuz) genelde arabaların şöför tarafındaki dikiz aynalarında olur. Kör noktada bir araç varsa dikiz aynasından bakınca görmezsiniz ve sollamaya geçerseniz bum. Onun için araç sollarken dikiz aynasıyla yetinmeyip bir de kafanızı hafifçe çevirerek sol camdan bakmanız gerekir.

d) Hiçbiri.

Sonuç: “Hiçbiri” diyenler kazandı.

Çünkü “Elinin Körü” zaman içinde dilden dile yanlış taşımalarla değişen sözlerimiz arasında yer alıyor.

Bu deyişin orijinali olan “ölünün gürü” (=ölünün mezarı) zaman içinde değişmiş ve “elinin körü” olmuş.

Bir yaşına daha girenler parmak kaldırsın.

Son olarak da şu “Alafortanfoni” meselesine gelelim; çünkü bizce hayli eğlenceli bir kelime sapması bu. Sağır duymaz uydurur savının ete kemiğe bürünmüş hali.

Efendim, askerde komutan yeni gelen erlere silahın parçalarını anlatıyor;

– Bakın bu parçanın adı “Alev Örten Huni”. Parmak kadar bir parça ama sizi ölmekten kurtarıyor. Bunu namlunun ucuna takıyorsunuz, ateş edince namlunun ucundan çıkan alevi örten bu huni sayesinde düşman merminin nereden atıldığını görüp sizi vuramıyor. Neymiş adı; “Alev Örten Huni”.

Bu açıklamadan sonra arka sıralardan dinleyip dinlemediği belli olmayan bir askerciğe soruyor: “Neymiş bunun adı?”

Asker toparlanıyor ve olanca ciddiyetiyle avazı çıktığı kadar bağırarak yanıtlıyor komutanını:

– “Alafortanfoni” Gomtanım.

Yurdum insanının yaratıcılığı sayesinde dilimize kazandırılmış bu neşeli sözcük dilden dile yayılınca, bugün “zımbırtı” anlamında kullanılan bir yurdum kelimesi olup çıkıyor.

Önceki İçerikBugün Ne Kazanmak İstersiniz?
Sonraki İçerikBu Haftanın Avantajlı Alışveriş Önerileri